Faizin Haram Olmasının Bilimsel Açıklaması
Evet Arkadaşlar;
Bu makalemizde İslam Dininde Faiz Tanımı nedir? Ayet ve hadislerle öğreneceğiz. Daha sonra Termodinamik Yasalarını ve faizle bağlantılarını araştıracağız.
Faiz Nedir?
İslam’da bir malı kendi cinsiyle fazlasına satmaya, sözlükde “Fazlalık”a, ekonomide ise bir borç anlaşmasının satışı sonucu elde edilen gelire “FAİZ” denir.
Kur’an-ı Kerim ‘de Faizi Anlatan Ayetler Nelerdir?
Kur’an- Kerim ‘de faiz için “Riba” kelimesi kullanılır. Sözlük manası “fazlalık” olarak geçer. Ra-be-vav kökünden türeyerek “suyun üstündeki köpük”, “düz alandaki tepe”, “büyütmek”, “üste çıkmak”, “kabarmak” gibi fazlalaşmayı ifade eden anlamlarda kullanılmaktadır.
“Riba” kelimesinin geçtiği ayetler ise şunlardır:
2-Bakara Suresi 275. Ayeti ‘nde; Faizin haram, ticaretin ise helal olduğu, faiz yiyenlerin şeytanın çarpmasına mâruz kalacaklarını anlatılmaktadır.
2-Bakara Suresi 276. Ayeti ‘nde; faiz kazancının yok olacağını, sadakanın ise malı çoğaltacağı belirtilmiştir.
3-Ali İmran Suresi 130. Ayeti ‘nde; faiz yemeyiniz emri tekrar edilmektedir,
4-Nisa Suresi 161. Ayeti ‘nde; yahudilerin faiz almalarından ötürü ceza göreceklerinden bahsedilmektedir,
30-Rum Suresi 39. Ayeti ‘nde; halkın malı çoğalsın diye faiz veren sistemlerin aslında malı arttırmadığı, sadece Allah rızası için verilen zekatların kat kat çoğaldığı anlatılmaktadır.
Yukarıdaki ayetlerden de anlaşıldığı gibi, Allah insanların ekonomik hayatlarında faiz alıp vermeme yasası koymuştur. Kur’an bir kitaptır anlatımında kelimeleri kullanır, uygulama safhası için Peygamber gönderir. Peygamberler ise kelimelerle anlatılan Allah’ın emirlerini görsel olarak tatbik ederek anlatır. Bu tatbik edilen şekiller için kaynağımız Hadis-i Şerifler’dir.
Hadis-i Şeriflerde Faiz Nasıl Anlatılmaktadır?
Faiz ile ilgili birçok hadis mevcuttur. Makalenin fazla uzamaması açısından faizin tanımı ile ilgili bir hadisi inceleyeceğiz. Siz dilerseniz internetten faiz ile ilgili Hadisleri araştırabilirsiniz.
“Hz. Bilâl (radıyAllahu anhu), Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)’a (iyi cins bir hurma olan) Berni hurması getirmişti. “Bu nereden?” diye sordu. Hz. Bilâl (radıyAllahu anhu): Bizde âdi hurma vardı. Ondan(kötü kalite hurmadan) iki ölçek vererek bundan(iyi kalite hurmadan) bir ölçek satın aldık, dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm): “Eyvah! Bu faizin ta kendisi, eyvah bu faizin ta kendisi, sakın öyle yapma. Şayet iyi hurma satın almak istersen elindekini ayrıca sat. Sonra onun parasıyla iyi hurmayı satın al” dedi.(Kaynak:Buhârî, Vekâlet 11; Müslim, Müsâkat 96, (1594); Nesâî, Büyû 41, (7, 271-272).)
Yukarıdaki Hadisten anlaşılacağı gibi faiz; bir malı aynı cinsi ile fazlasına satmaktır.
Formülarize edersek; (XH=X birim hurma, XP=X birim para)
( 10H↔20H ) dır ve Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)’ın tabiriyle faizin ta kendisidir.
Peki çözüm olarak ne önerildi? hurma cinsi malı para cinsiyle satıp, tekrar o parayla diğer hurma cinsini satın alınmasıydı.
Bunu da formülarize edelim;
( 10H↔20P↔20H ) dır.
Sonuç olarak;
( 10H↔20H ) Haram
( 10H↔20P↔20H ) Helal
Bu formül aklınızın bir kenarında olsun aşağıda lazım olacak.
Helal olan ticaret ile haram olan faiz arasında ince bir çizgi vardır. Yukarıdaki haram ve helal işlemler sonuç olarak aynıdır. Fakat o ince görünen küçük detay, sonunu dahi göremediğimiz yaşadığımız evrenin işleyişinde değişmez “Termodinamik Yasaları” ile benzeşmektedir.
Nasıl ki; Yaratıcı, evren sisteminde Termodinamik Yasaları ‘nı koyduysa , insanların ekonomik hayatlarında da benzer kanunların uygulanmasını irade etmiştir.
Faiz nedir? anladık, şimdi Termodinamik Yasaları Nedir? onu anlayalım.
Başlangıç olarak Termodinamik Yasaları sayfamızı incelemenizi öneriyorum. Daha sonra buradan devam edersiniz. Görüşmek üzere…
Tekrar Merhaba!
Termodinamiğin 0, 1, 2 ve 3 olmak üzere 4 yasası vardır. Şimdi en başta yazdığımız faiz ile ilgili ayetlerde geçen “FAİZ-TİCARET-ZEKAT” kelimelerini ANAHTAR KELİMELER olarak kullanarak bize neyin ipuçlarını verdiklerini anlayalım.
Termodinamiğin 0. Yasasında anlatılan;
Evren sisteminde, maddelerin aralarında ısı transferi yapmaları, ısının bir yerde yoğunlaşmadan eşit dağılmaları kanunu olduğu gibi Toplumsal sistemlerde de zenginlerin malından fakire ZEKAT vererek bireyler arasında varlık transferi yapılması kanunu konmuştur. ZEKAT ANAHTAR KELİMEMİZ bize Termodinamiğin 0. yasası bilgisinin ipucunu vermektedir.
Termodinamiğin 1. Yasasında anlatılan;
‘Enerji yokken var, varken yok edilemez ancak bir biçimden başka bir biçime dönüşür.’ Yani 10 birim enerjiden 20 birim enerji üretemezsiniz. Yukarıda bir hadiste yasak olan faizi formülarize etmiştik ( 10H↔20H ). 10 birim hurmayı 20 birim hurmaya satmanın yasak olduğu, doğrusunun 10 birim hurmayı 20 birim para birimine dönüştüp elde edilen 20 birim para ile 20 birim hurma alınması olmasıdır.. Yaratıcı evren sisteminde işlettiği bu kanunun bir benzerini insanlar arasında da uygulanmasını irade etmiştir. FAİZ ANAHTAR KELİMEMİZ bize Termodinamiğin 1. yasası bilgisinin ipucunu vermektedir.
Termodinamiğin 2. Yasasında anlatılan;
-Enerjinin tamamının kayıpsız olarak işe çevrilememesi; ticaretteki zarar kavramına,
-Kaynağın bütünlüğünü koruyabilmesi için enerjinin bir miktarını kendi içinde tutmak istemesi; ticarette devamlılık için sermayenin korunması gerekliliğine,
-Yapılan işte mekanik sürtünme vs. gibi etkenlerin enerjiyi harcaması, ticarette kira-işçi-vergi gibi giderlerin kaçınılmaz olduğuna,
-Yüksek potansiyellere ulaşan enerji, zamanla kendini daha düşük yoğunluğa sahip başka bir enerji formuna dönüştürme eğilimine sebep olan Entropinin; ticarette kazanılan paraların zamanla enflasyon gibi sebeplerle eriyebildiğine benzemeleri TİCARET ANAHTAR KELİMEMİZİN bize Termodinamiğin 2. yasası bilgisinin ipucunu vermektedir.
Termodinamiğin 3. Yasasında anlatılan;
Entropiyi azaltmak için maddenin ısısını düşük tutma bilgisi; bu da ticarette işletmeyi kapatıp sermayeyi gayrimenkul gibi altın gibi türevlere çevirerek enflasyona karşı malın değerinin kaybolmamasının durdurulmasına benzemektedir. Aslında bu yasa 2. yasadaki Entropi olayının etkilerinden bir başkasıdır. Bilim adamları bu bulguyu 2. yasadan ayırarak 3. ayrı bir yasa kabul etmişlerdir.
SONUÇ:
Sonuç olarak anlaşılmaktadır ki; Evrendeki sistemin kanun koyucusu ile Kur’an-ı Kerim ‘deki sosyal yaşamın kanun koyucu gücün aynı olduğudur.
Kur’an-ı Kerim ‘in mucizeleri yoktur, aksine Bilimin Mucizeleri vardır. 1400 küsür sene önce insanların akıllarının ucundan dahi geçemeyecek gerçekleri söyleyen Kur’an ayetlerinin, günümüz bilim adamları tarafından keşfedilmesi, Bilimin Mucizeleridir.